Alaaddin Camisi'nin ana kapısından çıkarken tamamen mermerden yapılmış, süslü anıtsal bir kapı karşıladı onu. 1262 yılında şehrin ikinci defa alınışı anısına Selçuklu Veziri Muinüddin Süleyman Pervane tarafından yaptırılan medreseden içeri girdi. Dikdörtgen planlı, iki eyvanlı, açık avlulu tasarlanan medresenin ortasında sekizgen bir şadırvan vardı. Her iki cephesinde üçer sütuna oturan kemerli revakların gerisinde beşerden on tane küçük oda vardı. Günümüzde yöresel ürünlerin ve lezzetlerin sergilendiği odalara girdiğinde her birinin dışarıya açılan penceresi olduğunu ve küçük ocakların bulunduğunu gözlemledi. Avluda kahvesini içerken kitabeden büyük odanın hikayesini okudu.